Duyu Bütünleme Nedir?
Kişilerin anlamlı ve amaçlı davranışlar oluşturabilmek için çevreden ve vücudundan aldığı duyusal bilgileri alma, yorumlama ve organize edip adaptif cevap oluşturulmasını sağlayan nörolojik bir süreçtir.
Duyusal işlemleme problemleri olan bireyler duyusal uyaranları algılama, düzenleme yorumlama ve cevaplama süreçlerinde problemler yaşarlar. Bu problemler sonucunda bireyler günlük yaşam aktivitelerine katılım, öğrenme, davranışların düzenlenmesi gibi alanlarda sorunlar yaşarlar.
Duyu Bütünleme Terapisi Nedir?
Duyu bütünleme terapisi, fiziksel aktiviteleri ve oyunu, her çocuğa özel terapi hedefleri çerçevesinde, araç olarak kullanan bir yöntemdir. Duyu bütünleme terapisinin amacı; çocuğa özel hedefler çerçevesinde doğru planlanmış ve hazırlanmış fiziksel ortam ve aktiviteler dizini aracılığıyla duruma uygun fonksiyonel, duyusal, duygusal ve sosyal cevap oluşturma potansiyelini arttırmaktır. Normal gelişen çocuklarda kendiliğinden gerçekleşen bu süreç duyu bütünleme sorunları yaşayan çocuklarda desteklenmesi gerekmektedir. Biz de ; Adana’da Lotus Özel Eğitim ailesi olarak çocuklarımıza duyu bütünleme desteği sağlayarak, onları sosyal, duyusal, duygusal ve fonksiyonel olarak desteklemekteyiz.Duyu Bütünleme Bozukluğu Nedir?
Duyu bütünleme fonksiyon bozukluğu, duyular yoluyla alınan bilginin mükemmelleştirilmesindeki yetersizliktir. Buna bir başka deyişle duyu bütünleme bozukluğu da denir. Duyu bütünleme bozukluğu santral sinir sisteminde, yani bunun da başı olan beyinde meydana gelir. Kolaylıkla üstesinden gelinebilecek acil bir sorun meydana geldiğinde, beyin duyusal mesajları analiz edemez, organize edemez ve mesajlar arasında bağlantı kuramaz, mesajları bütünleyemez. Duyu bütünleme bozukluğu sonucu çocuk duyusal girdiye anlamlı ve tutarlı tepkiler veremez. Aynı zamanda duyusal bilgiyi ihtiyacı olanı planlamak ve organize etmek için kullanmakta zorluk çeker. Dolayısı ile öğrenmesi de zorlaşır.Peki, vücudumuzda kaç duyumuz vardır? Birçoğumuz bu soruya “beş” cevabını veririz. Ancak bilinenin aksine, insanın toplamda sekiz duyusu bulunmaktadır. Görme, işitme, dokunma, tat ve koku, dış dünyadan bilgi alıp iletişim kurmamızı sağlayan temel duyularımızdır. Bunların yanı sıra proprioseptif, vestibüler ve interoseptif duyular ise vücudun içsel denge ve farkındalık sistemini oluşturur. Şimdi genelde bilinmeyen bu duyuları daha yakından tanıyalım.
Vestibüler Sistem
Vestibüler sistem, baş ve vücudun pozisyonu ile hareketlerinin yerçekimi ve çevreyle ilişkisini belirleyen sistemdir. Bu duyusal sistem, dengeyi sağlar ve gözlerin, boynun, gövdenin ve uzuvların doğru pozisyonda kalmasından sorumludur. Vestibüler işlemlemede sorun yaşandığında, bireyde aşırı hareketlilik ya da hareketsizlik, denge kaybı, parmak ucunda yürüme, zıplayamama, merdiven inip çıkmada zorluk ve dikkat problemleri gibi durumlar gözlemlenebilir. Ayrıca, tehlikeli hareketlerde bulunma, salıncak veya kaydıraktan korkma gibi davranışlar da bu sistemin düzgün çalışmadığının göstergesi olabilir. Bu tür belirtiler fark edildiğinde, bir ergoterapistten destek alınmalıdır.Proprioseptif Sistem
Proprioseptif sistem, vücudun kas, eklem ve tendonlarındaki reseptörler aracılığıyla vücudun uzuvlarını algılamasına ve kontrol etmesine yardımcı olur. Bu sistem, hareketlerin hızını ve zamanını belirleyerek kasların uyum içinde çalışmasını sağlar. Proprioseptif işlemlemede sorun yaşayan bireylerde, nesneleri aşırı kuvvetle kavrama, parmak ucunda yürüme, dar alanlara girme isteği, sakarlık, yazı yazarken fazla bastırma gibi durumlar gözlemlenebilir. Ayrıca, ağır nesnelerin altında olmayı sevme, sıkı sarılma isteği veya aktiviteler sırasında gereğinden fazla kuvvet uygulama gibi davranışlar da bu sorunlara işaret edebilir.Taktil Sistem
Dokunma duyusunu sağlayan taktil sistem, derimizdeki reseptörler aracılığıyla dış dünyayı algılamamıza olanak tanır. Hafif dokunuşları, basıncı, ağrıyı ve sıcaklığı bu sistem sayesinde hissederiz. Bu sistemde problem yaşayan bireylerde, farklı dokulara dokunma konusunda isteksizlik ya da aşırı tepki, kirlendiğini fark etmeme, ağrıya karşı yüksek tolerans, salya akıtma gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca, beslenme sorunları, tek tip beslenme alışkanlığı ve ısırma gibi davranışlar da gözlemlenebilir. Böyle bir durumda, bir uzmana danışılması gereklidir.İşitsel Sistem
İşitsel sistem, çevredeki seslerin algılanıp beyinde yorumlanmasını sağlar. Bu sistemde problem yaşayan bireylerde, yüksek seslere aşırı hassasiyet, verilen yönergeleri anlamada zorluk, yüksek ses çıkarma isteği veya sesin geldiği yönü algılayamama gibi belirtiler görülebilir. Kalabalık yerlere gitmekte zorlanma, televizyon veya telefon sesini rahatsız edecek kadar yüksek açma gibi davranışlar da bu sorunun göstergesi olabilir.Görsel Sistem
Görsel sistem, çevredeki nesneleri ve olayları algılayarak bu bilgiyi beyinde yorumlayan bir sistemdir. İnsanları çevreye güvenli bir şekilde yönlendirme ve dikkat toplama konusunda kritik bir role sahiptir. Bu sistemde problem yaşayan bireylerde, parlak ışıklardan kaçınma ya da hoşlanma, dikkat dağınıklığı, yanıp sönen ışıkları takip etmede güçlük ve dönen cisimlere ilgi gibi durumlar gözlemlenebilir.Koku Sistemi
Koku sistemi, çevredeki kokuları algılayıp beyin tarafından yorumlanmasını sağlar. Bu sistemde sorun yaşayan bireylerde, kokulu ortamlardan kaçınma ya da aşırı koklama, kötü kokuları fark edememe, keskin tatlara yönelme ve oyun sırasında oyuncakları koklama gibi davranışlar gözlemlenebilir.Tat Alma Sistemi
Tat alma sistemi, anne karnında gelişmeye başlar ve talamusa uğramadan beyne iletilir. Bu nedenle tat duyusu diğer duyulardan farklı bir şekilde filtrelenmeden algılanır. Tat alma sorunları yaşayan bireylerde, yemek seçiciliği, belli sıcaklık ve kıvamdaki yiyeceklerle beslenme, diş fırçalamaktan hoşlanmama ve ağız sulanması gibi belirtiler görülebilir.İnteroseptif Sistem
İnteroseptif sistem, vücut içindeki bilgilerin beyne iletilmesini sağlayan sistemdir. Bu sistemdeki problemler, acıkma, susama veya mide bulantısı gibi temel ihtiyaçların fark edilememesiyle kendini gösterebilir. Ayrıca, kaşıntı ve kalp çarpıntısını algılayamama gibi durumlar da interoseptif sistemin düzgün çalışmadığını gösterebilir.Tüm bu belirtiler, duyusal işlemleme sorunlarına işaret edebilir. Bu tür durumlarda erken müdahale için bir ergoterapiste danışılması büyük önem taşır.
Çocuğumda Duyu Bütünleme Bozukluğu Olduğunu Nasıl Anlarım?
- Çok titiz, erken dönemlerde fazlaca irkilen, huzursuz olan bebekler.
- Uyku-uyanıklık döngüsünü regülasyonu sağlamakta zorluk çeken çocuklar.
- Uykuya dalmada zorluk, uykusuz durma ve her zaman huysuz uyanan çocuklar.
- Duyusal uyaranlara karşı aşırı duyarlı, dokunmaya, tada, sese veya kokulara aşırı tepki gösteren çocuklar.
- Banyo yapmayı sevmeyen, saç ve tırnak kesimine aşırı tepki gösteren çocuklar.
- Objeleri tutarken, boyarken, yazarken fazla/az efor sarf etme.
- Zayıf kas tonusuna sahip ve çabuk yorulan çocuklar.
- Dönme, emekleme, oturma, ayağa kalkma, yürüme veya diğer motor gelişim basamaklarında gelişim geriliği gösteren çocuklar.
- Fazlaca hareket etme, nerede tehlikeli bir durum varsa onu arama ve bulma. Kendisini tehlikeye atmaktan kaçınmama, tehlikenin farkında değilmiş gibi gözüken çocuklar.
- Sakardırlar ve sıklıkla düşen çocuklar.
- Evdeki eşyalara, insanlara çarpan ve çevresine göre gövde pozisyonunu ayarlamada zorluk yaşayan çocuklar.
- Yeni motor becerileri öğrenme de zorluk; yönergeleri izlemeye çalışırken veya aktivite basamaklarını izlerken gereksiz sinirlenen çocuklar.
- Aşırı temkinli olma, alışılmışın dışına çıkma isteği olmayan çocuklar.
- Oyun alanı aktivitelerinden spor aktivitelerinden kaçınan çocuklar.
- Yaşına uygun motor aktivitelerden (zıplama, sallanma, tırmanma, çizme, kesme, yapboz yapma, yazı yazma gibi) hoşlanmayan çocuklar.
- Yaşıtlarıyla arkadaşlık kurmada zorlanır, daha büyüklerle oynamayı tercih eden çocuklarda çoğunlukla duyu bozukluğu görülmektedir.
Duyu Bütünlemenin Tedavi Alanları Nelerdir?
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu,
- Dil ve konuşma problemleri,
- Öğrenme bozukluğu,
- Normal dışı gelişim,
- Gelişimsel koordinasyon bozukluğu,
- Otizm,
- Down sendromu,
- Serebral Palsi,
- Yeme sorunları,
- Uyku sorunları,
- Sosyalleşme sorunları duyusal açıdan tedavi edilmelidir.